Acının Gözyaşı_Mehmet Güzel yazdı

İyi olan, güzel olan her ne kadar göreceli kavramlar olsa da, göze hoş görünen her şey güzeldir. Lakin insanın insan olma süreciyle başlayan bu kavramlar insanın zihni yapısıyla da direk bağı var. Şöyle ki:çok yönlü işlevselliğe sahip olan beyin yapımız gördüğü bir çok özne ve nesneye estetik kazandırır.Bireyin özne ve nesnelere estetik kazandırması aynı zamanda zihinsel olarak  kaba yönlerini terbiye etmesinin de ölçüsü olsagerek.
Sözkonusu olan insanın iyi ve kötü yönlerinin içsel dünyasında sürekli iki zıt kutup olarak çatışma halinde olmasıdır.Birinin olmadan diğerinin olmayacağı varsayılarak çelişki ve çatışmanın süreklilik arz ederek yeni bir sentez ulaşması ayrıca toplumsal ilerlemeye yön vermesi anlamını da taşıyacaktır.
Kaç zamandır dolaşımda olan sokak hayvanlarının "itlaf yasası" olarak nitelendirilen yasanın TBMM 'kabul edilmiş olması,bir bakıma bardağı taşıran son damla olması özelliğini taşımaktadır.
Kamuoyunda bu yasaya karşı geliştirilen demokratik tepki yerli yerindeydi.Toplumun neredeyse bütün kesimlerinde sözkonusu olan "katliam" yasasına karşı böylesi bir duyarlılığın gelişmiş olması mevcut iktidarın toplumu çok yönlü sindirme politikalarını karşı boyun eğmediğini, diz çökmeyeceğinin ortaya konan demokratik, eylemsel pratikleri bakımından takdir edilmesi gerekmektedir.
Mevcut iktidarın, kendi ideolojik ve politik zihni dünyasına göre  dayatmış olduğu toplumsal mühendislik 21.yy.dünyasına uymadığı gibi,Türkiye de yaşayan bütün toplum kesimlerinin kabul etmeyeceği gibi geçmişte buna benzer bir çok demokratik eylemlerde de ortaya koymuştu.
Şöylesi bir metafor üzerinden zihinsel egzersimize devam edebiliriz:"iyi olana, güzel olana neden bu kadar düşmansınız?neden her şeye kin ve nefret ile yaklaşıyorsunuz? " diye biz yurttaşlar olarak soru sorma hakkımızın olduğunu düşünmekteyiz!
Yukarıda, yazının başlığında da bahse konu kavramları kullandım. Örnekler vermek gerekirse:ormanlar mesela?Ormanlar yaşadığımız dünya da tüm canlılar için en temel yaşam kaynağımız olan oksijen gazının üretildiği, doğaya salınan karbonun  kendi bünyelerinde depolayarak tekrardan oksijene dönüştürüldüğü yerler olmasının yanısıra ayrıca ekolojik dengenin sağlandığı yeşil alanlar olması bir çok canlı türünün hem besin zincirine ev sahipliği yapmanın yanında  güvenlik açısından koruyucu bir işleve sahip alanlar olması bakımından büyük bir işleve sahiptir.
Erzincan-İiliç ilçesinde yaşanan çevre felaketinin hemen sonrasında böylesi bir yasayı çıkartmaya yeminli iktidar, güzel olan, göze hoş gelen herşeye düşman kesilmesinin altında yatan nedir? diye sormak bütün yurttaşların demokratik  görevidir.
"Ötenazi" bir tıp terimi olduğunu neredeyse bütün yurtdaşlar bilir,oysa ötenazi bir çok ülkede yasal olarak uygulanmaktadır, lakin buradaki temel fark bu uygulamanın insana karşı yapılmış olmasıdır. Kısacası çok hasta olan bir insanın acıya dayanamayacak hale gelmesi ve kendi beyanı ile hayatına son verme kararı sonrası uygulanan yöntemidir.
Buradan bir kez daha sormak gerekir:peki köpekler böylesi bir beyanda bulunabilirler mi?"beni uyutup, canımı istediğin gibi alabilirsin" diye bir beyanda bulunabilirler mi?hayır.
Vur, kır,kes, dağıt,o da yetmez yok et. Örnekler çoğaltılabilir.Buradan sormak lazım, yıkıtığınız, dağıttığınız şeylerin yerine daha modern ve sürdürülebilir yeni şeyler ikame edebilir misiniz? Bence hayır! Çünkü yeni ve sürdürülebilir şeylerin ikame edilmesi kapasite gerektirir.Bu kapasite iktidarın yürütme gücünde var mı, yok!! Olması da mümkün değil. Neden yok diye soracak olursak? bunun yolu eğitimden geçmekte olduğunu biliyoruz. Şöylesi sorular sorabiliriz;mesela anlayışınız felsefe bilimini kabul ediyor mu? etmez, çünkü felsefe her şeyi sorgular,o bakımdan ideolojik ve "inançsal" bakış açınız sorgulamayı reddeder. Bilimi redder.Bilimsel bakış ve felsefe insan zihninin daha estetiki bakışını sağlar, bunun davranışa yansımasının önünü açar.
Uzatmadan, yıkıtığınız dağıttığınız katliam için yasa çıkarttığınız şeylerden başkaca bir şey uretmeye kapasiteniz yoktur.
"Katliam yasasının" yasallaşması sonra mecliste sevinç gösterileri eşliğinde pozlar verdiniz.
Böylesi cahilce, böylesine vahşice meselelere yaklaşacağınızı düşünememiştim açıkcası.
Doğanın ekolojik dengesine katkı sağlayan başta köpekler olmak üzere  bütün sokak hayvanları, katledilmekten sizi koruyamadığım için çok üzgünüm!!