9
GlobalKalem
Bu yıl "Yeniden düşün, Yeniden yarat, Yeniden inşa et" temasıyla 11'incisi gerçekleşen Brand Week Istanbul’un ilk gününde etkinliğin onur konuğu olan Uğur Yücel sahnede dinleyicilerle buluştu. "Yıkmak ve Yeniden Yaratmak Arasında Sanatçı" başlıklı oturumun moderatörlüğünü Yekta Kopan üstlendi.
"Eşkıya"yı oyunculuğu bırakma sebebi olarak gördüğünü anlatan Uğur Yücel, eski filmlerini izlemediğini fakat tesadüfen açık havada denk geldiği "Eşkiya" filmini izlediğinde ilk defa ağladığını söyledi. Yücel, filmde kendi oyunculuğunu beğenmediğini ve o dönem oyunculuğu bıraktığını açıkladı.
"Normal insanlar konformisttir, sanatçılar değil" diyen Yücel sözlerine, "Doğaları ve yaratımları gereği normal insan olamazlar; onlardan beklendiği gibi varlıklarını uyum içerisinde gösteremezler" ifadeleriyle devam etti.
Konservatuvar okurken Yıldız Kenter’e "Ben tiyatrocu olmak istemiyorum" dediğini anlatan oyuncu, "Halkı oynamak" isteğiyle konservatuvarı bırakmaya ramak kala Haldun Taner’in onu "Aristofanes oynamazsan, Shakespeare bilmezsen iyi bir kabare oyuncusu olamazsın" sözleriyle ikna ettiğini anlattı.
Konuşması sırasında oyuncu olmadığını tekrarlayan Yücel, unvanları kabul etmediğini söyleyerek, "Hayatta hiç unvanım olmadı. Üsküdar’da Mehtap Düğün Salonu’nda davul çalarak para kazanmaya başladım. Müzisyen, tiyatrocu, sinemacı, yönetmen, senarist… Bunların hepsini bana söyleyenler oluyor ama kendime unvan olarak almıyorum. Tevazu olsun diye de söylemiyorum. Herkesin çok büyük unvanları var; buna da gerek var mı bilemiyorum" dedi.
Senaryosunu yazdığı ve aynı zamanda yönettiği işlerde bir yönetmen olarak oyunculuğunu, bir oyuncu olarak da kendi yönetmenliğini eleştirdiğini belirten Yücel, en iyi işinin "Yazı Tura" olduğunu söyledi. Yücel, "Yazı Tura en iyi sanat eseri diyemem ama zamanının çok çok ilerisinde bir iş oldu" ifadesini kullandı.
Yücel, 'Alacakaranlık' dizisinde canlandırdığı komiser karakterini ise ayrı bir yere konumlandırdığını aktardı.
-- Adversting 7 REKLAM ALANI --