9
GlobalKalem
Almanya Başbakanı Olaf Scholz, düzensiz göçle etkin mücadele edileceğini söylerken Almanya’nın uluslararası sözleşmelere, Avrupa Birliği (AB) kurallarına riayet edeceği mesajını verdi. Scholz, "İltica hakkı korunacak" dedi.
DW Türkçe'nin haberine göre, Scholz, Solingen’de üç kişinin öldüğü, sekiz kişinin yaralandığı bıçaklı saldırı sonrasında muhalefetten yükselen iltica hakkı ve göçün sınırlandırılması çağrılarına yanıt verdi. Scholz, Jena kentinde partisinin seçim etkinliğinde yaptığı konuşmada ve Alman kamu televizyonu ZDF’e yaptığı açıklamada, düzensiz göçle daha etkin mücadele için attıkları adımları sıraladı, bu sayede sayıların gerilediğine dikkat çekerek, bu yolda ilerlemekte kararlı olduklarını vurguladı.
Olaf Scholz, Almanya sınırlarında başlatılan denetimlerin düzensiz göçle mücadelede etkili olduğunu ve bu denetimlerin de sürdürüleceğini söyledi.
Bununla birlikte Scholz, "İltica hakkı korunacak" diyerek bu hakkın sınırlandırılması, kısmen askıya alınması için yapılan çağrıları geri çevirdi, Afgan ve Suriyelilerin iltica talebinde bulunmaya devam edebileceklerini işaret etti.
Almanya başbakanı, uluslararası sözleşmelere, AB kurallarına riayet edeceklerinin altını çizerken, "Anayasamız ne emrediyorsa o geçerlidir" sözleriyle anayasada güvence altına alınmış hakların sorgulanmasına izin vermeyeceğinin altını çizdi.
Başbakan, hükümetinin ağır suçluların Afganistan ve Suriye'ye sınır dışı edilmesini sağlamak için çalışmalarını sürdürdüğünü de anlatırken, "Ağır suçlular Almanya’daki koruma haklarını yitirir" mesajını verdi. Scholz, çözüm önerilerine açık olduklarını ancak ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) lideri Friedrich Merz’in dile getirdiği 'tabuları yıkma imasındaki önerilerinin' bu kapsamda değerlendirilmediğinin altını çizdi.
CDU’lu Merz, Solingen saldırısı sonrasında kaleme aldığı "Artık Yeter!" başlıklı yazısında Scholz'e "Sizden göreve gelirken ettiğiniz yemininizi yerine getirmenizi ve Alman halkının zarar görmesini engellemenizi istiyoruz" çağrısında bulunmuştu.
Pazartesi günü de Scholz ile bir araya gelen Merz, görüşme sonrasında 'artık tabuların olmaması gerektiğini' savundu ve Sosyal Demokrat Partili (SPD) Başbakan Scholz’u "Şu anda kendi ülkesinin kontrolünü kaybediyor" sözleriyle hedef aldı. AB hukuku nedeniyle atılamayan adımları 'ulusal acil durum' ilanıyla atılabileceğini söyleyen Merz, Afgan ve Suriyelilerin iltica hakkının bir süreliğine askıya alınmasını gündeme getirdi. Merz ayrıca Afgan ve Suriyelilerin ülkelerine sınır dışı edilmesi gerektiğini ve bunun için görüşmelerin yürütülmesini talep etti, "Gerekirse şeytanla da görüşmek zorundasınız" ifadelerini kullandı.
Almanya’nın Afganistan’daki Taliban yönetimi ve Suriye’de de Beşar Esad ile diplomatik ilişkileri bulunmuyor. Merz, ise artık bu yönde adım atılmasını talep ediyor.
Merz’in açıklamalarına koalisyon hükümetini oluşturan Yeşiller’den sert tepki geldi.
Yeşiller Partili Konstantin von Notz, ARD kanalına yaptığı açıklamada ana muhalefet liderinin acil bir durumdan bahsederek toplumun kendini güvende hissetmemesine yol açtığını söyledi, Merz’i 'toplumu bölmek ve huzursuz etmek isteyen teröristlerin ekmeğine yağ sürmekle' suçladı.
Yeşiller Partili Irene Mihalic de ana muhalefet liderini 'yangını körüklemekle' suçladı. Tartışmanın tonunun acilen değişmesi gerektiğine dikkat çeken Mihaliç, "Aksi takdirde demokratik hukuk devletimizin aşırılık yanlısı düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüş oluruz" dedi.
-- Adversting 7 REKLAM ALANI --