9
Bir zamanlar Van’ın haşmetli bir Vali-kayyumu vardı. Astığı astık kestiği kesikti. Bir ara ona Badem Bıyıklı dediğim için beni mahkemeye vermişti.
Gelir gelmez; “Atanmış gibi değil adanmış gibi çalışacağız” gibi büyük laflar etti.
“Kent meydanı yapacağım” dedi, temelini bile atmadan bıraktı gitti. Kentin tam ortasında bir toprak yığını kaldı.
“Park AVM’yi açacağım” dedi. Dediğini yaptı ama elektriği bile olmayan AVM’nin esnafı bir ayda kapatıp gidince bir daha açılmamak üzere kapandı.
Çok katlı otopark projesini iptal ederek yerine iş merkezleri yaptı. Bazı dükkânları sattı ama geriye 7 milyon TL’lik bir harabe kaldı.
Şehir stadı yapacağım dedi, var olan stadı barakaya çevirdi.
Bir buçuk yıl görev yaptığı Van’da sadece konuştu. Günde 5 defa basına açıklama yapardı. Ben bu kadar çok konuşan ama tek bir iş yapmayan başka bürokrat görmedim. Diğerleri de iş yapmıyordu ama en azından susmayı biliyorlardı. Bu adam susmak nedir bilmedi.
Onun döneminde çok uğursuz günler yaşadık.
Sanatçı Alev Emre’nin Yeşilçam Repliği gibiydi: Doğduğu gün güneş tutuldu, kırkında dere kurudu, askere gitti savaş çıktı, hamama gitti, harman tutuştu… (!)
Bu kadar başarısızlığa rağmen Van medyasının büyük bir bölümünü arkasına aldı. Elindeki yerel gazete haberleriyle Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına çıkarak; “ Efendim, bölge halkı kayyum politikasından çok memnun, çok önemli işler yaptık. Kayyum politikasının devam etmesi yararlı olacaktır” deyince Erdoğan, kayyum politikasının başarılı olduğunu sandı.
Karşılığını kısa sürede aldı. Erdoğan, başarılı* hizmetlerinden ötürü onu Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı.
Güzide basınımız onun Van Kalesi önünde koştuğu fotoğrafı paylaşarak; övgü dolu haberler yaptı.
Evet, koşarken yüz ifadesi çok mutluydu. Koşmuyor adeta kaçıyordu, hem de o kadar yolsuzluğun ardından üstüne bir de ödüllendirilmişken… Kaçılmaz mı yeşil gözlüm* der gibiydi.
Van’da görev yaptığı süre içinde servetine servet katmıştı, bu yüzden Van’dan koşarak, güle-oynaya gitti.
Geriye enkaz bir şehir bıraktı, gitti ama yine de yakamızı bırakmadı. İran’dan Van’a gelmesi gereken uçakları Trabzon havalimanına indirdi. Van ve İran arası uçak seferleri iptal edilirken, İran-Trabzon arası günlük beş sefer yapılıyor. Böylece Van’a gelmesi gereken İranlı Turistler Trabzon’a götürülüyor ve turizm geliri oraya yönlendiriliyor.
Vanlılara kazığın alasını attı. Burada iken soyduğu memleketi, Trabzon’dan soymaya devam ediyor.
Hal böyleyken Van’da çeşitli kesimler tarafından zülfüyâre dokunmayan açıklamalar yapılıyor, kimse çıkıp gerçeği açık açık diyemiyor, herkes karnından konuşuyor. İşte bizim memleketimizin sorunu tam da budur.
Zorluoğlu’na niye laf edemiyorsunuz. Korkmayın sizi yemeyecek?
Vali Murat Zorluoğlu böyle bir Vali-(z)di. Paralarını doldurduğu valizle gittiği Trabzon’da kendi habitatını oluşturdu ve şimdi başka bir valize doldurmaya devam ediyor.
Tamamen yoksullar zararına işler yaptı. Van’da şu anda tüm kurumlara sirayet eden yolsuzluklar onun Valiliği döneminde başladı. Erdoğan’a “Kayyum politikası bölgede başarılı oldu” diyen Zorluoğlu, aslında kayyum politikasının özeti ve aynı zamanda iflasıdır.
Gittiği gün bir yerel gazetemiz; “ Kimi sevdiysek gitti” demişti. Bu kadar şeye rağmen ona sevildiğini söylersen, o da “ Bunlar bu dilden anlıyorlar demek ki” der, başımıza bela olmaya devam eder.
Bizler keriz oldukça, onlar para Valizlerini doldurmaya devam edecek.
-- Adversting 7 REKLAM ALANI --