Bir günah keçisi lazımdı o da vardı zaten

Seçimler bitti değerlendirmeleri bitmedi. Bitecek gibi de görünmüyor. Bir günah keçisi lazımdı o da vardı zaten. İzledikçe özellikle ittifak içindeki parti temsilcilerini kanım donuyor.
Meral Akşener diyor ki "CHP'den seçime girmek için istediğim 15 vekil hayatımın en büyük pişmanlığıdır." Peki bu pişmanlığınız vardı da -ki ittifak içinde ayrı girdiniz seçime - öyleyse 6 vekilinizi CHP listelerinde yer almasını neden talep ettiniz?

Diğer küçük masa bileşenlerinin de geri kalır yanı yok.

Ya bi insaf edin CHP listelerinde yer almasaydınız ve kendiniz girseydiniz seçime, boyunuzun ölçüsünü alırdınız. Meclise CHP listelerinden vekilleriniz olmasaydı yine böyle konuşacak mıydınız?
CHP listelerinden 6'lı masa partilerine toplam 38 vekil verdi. Gözünüze dursun diyesi geliyor insanın.

İşin gerçeği şu ki CHP zaten kendi oy oranını aldı, ittifaktaki hiç bir partinin bu orana katkısı olmadığı da kesin. Şimdi de yerel seçimler için ittifak yapmayacağız, kendimiz girecegiz diyorlar. Bazı illeri de İYİ parti istiyormuş. Bu saatten sonra ittifak içinde yer alanlar Cumhuriyet Halk partisi'ne saygı göstermek zorunda. Çalışan CHP'li, uğraşan CHP'li, oya sahip çıkmaya çalışan CHP'li sonra da biz şöyleyiz böyleyiz! Hikaye anlatmayın artık. İnanmıyoruz.

Şu bir gerçek ki Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu kadar hiç kimse çalışmadı. Masayı dağıtanlar güven kırdı. Sessiz sedasız destekleyen ittifak dışı partiler ki hepsi sol cenah, bir tek kötü eleştiri yapmadı. Seçmenleri gidip oy kullandılar. İttifak içindeki partilerden ise küçük bir oranda destek geldi, oy vermeyenler bile var. O yüzden az vicdan, az izan istiyoruz artık.

Laf aramızda sağa siyaseten hiç güvenmedim, güvenmem de.

Bence Cumhuriyet Halk Partisini yönetenler bu sözlerin altında kalmamalı. Yüzünü sola dönmeli ve bu sağ cenaha da "takın sepeti kolunuza gidin kendi yolunuza" demeli.