Sn. Muharrem İnce, yanılıyorsunuz!

“Bu ülkede iki yüzde 5’lik kesim var, bu iki yüzde 5’lik kesimi dinlemeyelim. Bu yüzde 5 ile bu yüz 5’i dışlayalım. Kürtler Diyarbakır’da işkence gördüyse Mamak'ta Ülkücüler gördü ”  diyerek Kürt sorununa bakış açınızı ortaya koymuştunuz ve yıllardır ısrarla bu tezleri savunuyorsunuz.

Söyledikleriniz doğru değil ve sizin ifadenizle söylüyorum, "eksik" biliyorsunuz!

İlk olarak, "Diyarbakır’da işkence varsa Mamak’ta da vardı" demek işkenceyi meşru kılmaz. Siz, “E ne olmuş yani, herkes işkence gördü, olur böyle şeyler" manasına gelen bu sözlerle, yapılan kötülükleri doğal bir durummuş gibi anlatıyorsunuz. Belli ki hayatınız boyunca hiç işkence görmediniz ve işkence görmenin nasıl bir şey olduğunu da tam olarak bilmiyorsunuz. Daha 18 yaşında karakolda işkence ile tanışmış biri olarak söylüyorum, bu sözleriniz bana Kenan Evren’in "Bir sağdan bir de soldan astık" sözlerini hatırlattı. Sizin de, Evren’in de işkence konusundaki adalet teraziniz dün nasıl şaştıysa bundan sonra da şaşmaya devam edecek.

İşkenceyi sadece cezaevinde yapılan bir uygulamaymış gibi anlatmanız ayrıca vahim! Yani siz o işkenceleri münferit hadiseler, birkaç kolluğun hatası olarak görüyorsunuz.

Kürtlere karşı fiziki işkence her yerde vardı. Bazı onbaşı ve çavuşların Kürt köylerini basarak nasıl işkenceler yaptıklarını bir gün karşılaşırsak size uzun uzun anlatırım.

Devam ediyorum…

Kürtler sadece işkence gördükleri için değil, asilimasyon ve katliama karşı duruyorlar.

Mersin'de değil Dersim'de, Denizli'de değil Zilan'da katliam oldu. 33 Kurşun katliamı Edirne’nin İpsala ilçesinde olmadı, Van’ın Özalp ilçesinde oldu. Roboski katliamı Kastamonu’nun Devrekani ilçesinde değil, Şırnak’ın  Roboski köyünde oldu. 1991 yılında köylülere Antalya’nın Geyikbayırı köyünde değil, yine Şırnak’ın Yeşilyurt köyünde dışkı yedirildi.

Kürt sorununun bu tarihsel arka planını görmeden, işinize yarayan kısmını alıp söylemek daha kolay geliyor sanırım.

İşkence konusunda gösterdiğiniz adilane(!) yaklaşımı burada gösteremiyorsunuz. “Dersim’de katliam olduysa Mersin’de de oldu, Zilan’da oldu ama Denizli’ de de oldu" diyebilir misiniz?

"İki yüzde 5’lik kesim" dediniz madem, anlatayım: Biz yüzde 5 değiliz, hak mücadelesi veren bir halkız. Haklarımızı inkâr eden, sizin gibi "Kürtçe eğitim pedagojiye uygun" değil diyen bir kesime karşı hak mücadelesi veren milyonlarız. Sizin partiniz yarın seçim alsa yüzde kaç oy alacak bilmiyorum ama söz "Yüzde 5’lik" diyerek anlattığınız kesim yüzde 13 ile parlamentoda temsil hakkına sahip ve yok sayılan tüm haklarımızı inkâr eden, yok sayanlara karşı mücadele ediyor.

Aynı kefeye koyduğunuz yüzde 5’lik kesim gibi, "Türk diye bir millet yoktur,  Ne Mutlum Kürdüm diyene, Türkçe eğitim pedagojiye uygun değil" demedik. Biz sadece yok sayılan haklarımızı talep ettik. "Dışlayın" dediniz ya, biz zaten 100 yıldır dışlanıyoruz, merak etmeyin!